27 Nisan 2015 Pazartesi

                                                      Yeniden  doğuş

         Çok boktan bir çağda yaşıyoruz, geliştiğimizi zannediyoruz ama aslında hem bizi insan yapan şeylerden uzaklaşıyoruz. Varoluşumuzun daha gerisine dünyada gaz bulutlarından başka bir şeyin olmadığı bir döneme doğru  yol alıyoruz .
    Çok basit düşündüğümde bile bundan çok daha eski zamanlarda insanlar ,istediklerini varoluşlarının gereği olarak şiddetle, kanla birilerini öldürerek elde edebiliyor, yada istemediklerini yine bu şekilde cezalandırabiliyor ortadan kaldırabiliyorlardı.                                                                                                Günümüz çağında bu mümkün olmuyor, varoluştan gelen güdüler içe atılıyor kapalı sandıklara kapatılıyor, bu sandığa sığmıyor ve sapkınca eylemlere dönüşüyor.                                                             Oysa bundan bin yıl önce dünyada daha az kadına tecavüz edildiğine, krallar yada soylu birkaç ibneden papazdan yada hocadan başka kimsenin, küçük kızları becerdiklerini sanmıyorum.                 Öyle ki günümüzde, az miktar bir paraya bazı ülkelerde legal olarak çocuk becerebiliyorsunuz . Cinsellik gibi birçok varoluşsal güdümüzü, sandıklara kapatmaya çalışırken insan varoluşunun en acımasız ve vahşi  bir özelliği olan aç gözlülüğümüzü , bencilliğimizi hala sürdürüp bununla övünür olduk.                                                                                                                                                                            İhtiyaç fazlamız o kadar çok ki bazen sadece bu sebepten ölen insanlarımız oluyor, çok gitmeden ülkemize bile baktığımızda ,  bundan yüz yıl önce , ayağına  giyecek ayakkabı bulamayan  insanlarımız  varken günümüzde  bir dolap ayakkabıya sahip  olan insanlar tanıyorum.                                                               

      Hepimizden önce devletlerimiz, zindanlarımız yapıyor bunu daha fazla, daha fazlası derken onlarca insanı katletmiyoruz yakıyor kavuruyoruz ,  gerçi ne kadar olsa da ben savaşlara karşı değilim aksine bunun dünyanın varlığını sürdürebilmesi için şiddetin, aç gözlülüğün  insan benliğine konulmuş tanrının bir dokunuşu olarak görüyorum.                                                                                                 Balkonumda oturmuş sigaramı içerken, düşündüğüm şeyleri sizinle paylaşmak istedim ,çağımız en iyi ve aynı zamanda en kötü yanlarından biride bu değil mi nede olsa.