Star Wars Episode 7: Ellerimde Çiçekler
6 filmlik dev bir seri... "4-5-6. filmleri izleyeceksin, sonra 1-2-3'e bakacaksın" geyiğini biz şaşkın izleyicilere hediye eden bir seri. Yıldız Savaşları'yla büyüyen bir neslin baş tacı, dün basına düşen bir haberle artık Disney'e ait. Bunun yanında daha çarpıcı olan haberse yeni bir Star Wars üçlemesinin duyurusu ve ilk filmin hemen 2 yıl sonra 2015 yılında gelecek olması.
Şu 3 başlıkta durumu inceleyelim:
1. Disney'den önce tamamen George Lucas'ın kontrolündeki Star Wars dünyası.
2. Disney'in yeni üçlemedeki etkisi ve bugüne kadarki gelişimleri.
3. Yeni üçleme nedir ve neler olacak?
1. Disney'den önce tamamen George Lucas'ın kontrolündeki Star Wars dünyası.
Star Wars serisini izlememişseniz bile mutlaka duymuşsunuzdur. Serilerin kendilerinin bir üne sahip olmalarının yanında popüler kültürü de oldukça doldurmuş durumda. Bir çok komedi dizisinde espri kaynağı olarak kullanılmış, kostümlü partilerin vazgeçilmez temalarından olmuş, kimileri için "Star Wars sevenler" ve "sevmeyenler" şeklinde Dünya'yı ikiye ayırmış bir evren Yıldız Savaşları. . Yapımcılara ilk gittiği zaman bu fikrin yeterince kar getirmeyeceğine inanıldığı için serinin yaratıcısı George Lucas filme ait tüm hakların sahibi olmuş.
"İnsan hiç olmadı robotları falan şirkete bırakır."
Star Wars Episode IV: A New Hope ile alışılmadık bir şekilde 4. filmden işe başlayan George Lucas, muazzam genişlikte bir evren oluşturmakla kalmayıp döneminin tartışma götürmez bir şekilde en harika efektlerini kullanmış. Haliyle ileride çıkacak neredeyse birçok bilim-kurgu eserine ilham kaynağı olmuş bir seri Star Wars. Serinin olumlu yanları daha uzun bir şekilde anlatılabilir, değerlendirmesi yapılabilir; fakat Disney-Lucasfilm ilişkisini irdelemek için daha çok serinin olumsuz yönlerinden bahsetmek istiyorum.
George Lucas bu seriye başladığı zaman hedef kitlesi olarak 13-14 yaş civarındaki erkek çocukları hedeflediğini kendisi söylüyor. Yarattığı evrenin bu kadar büyük bir başarı sağlayacağına açıkçası kendisi de pek inanmıyor. Hedef kitlesini kendisi en başta düşük tutunca hikayeye de ciddiyeti düşüren ögeler eklemeye başlıyor. Bunu, hem geniş bir genç kitleyi (daha çok 12-17 yaş arası) filme çekmek hem de bu ürünlerin oyuncaklarını satmak için bir avantaja dönüştürmeye çalışıyor. Günümüzün daha ağır ve karanlık bilim kurgusu şartlarında Star Wars serisine baktığımızda da haliyle bu ciddiyeti düşüren karakterler seriye soğuk bakmamıza bile neden olabiliyor. Bunun diğer bir kötü yanı da seyircinin kendini özdeşleştirebileceği karakter sayısı çok kısıtlı seviyelere düşüyor. Darth Vader, Han Solo, Luke Skywalker'dan öteye geçemiyor seyirciyle kurulan ilişki. Karakterleri en ufak noktalarına kadar ince ince eleyerek ekrana getiren Battlestar Galactica, Firefly gibi yapımlar da Star Wars serisini ister istemez sorgulamamıza sebep oluyor bu seri neden bu kadar popüler diye.
George Lucas bu seriye başladığı zaman hedef kitlesi olarak 13-14 yaş civarındaki erkek çocukları hedeflediğini kendisi söylüyor. Yarattığı evrenin bu kadar büyük bir başarı sağlayacağına açıkçası kendisi de pek inanmıyor. Hedef kitlesini kendisi en başta düşük tutunca hikayeye de ciddiyeti düşüren ögeler eklemeye başlıyor. Bunu, hem geniş bir genç kitleyi (daha çok 12-17 yaş arası) filme çekmek hem de bu ürünlerin oyuncaklarını satmak için bir avantaja dönüştürmeye çalışıyor. Günümüzün daha ağır ve karanlık bilim kurgusu şartlarında Star Wars serisine baktığımızda da haliyle bu ciddiyeti düşüren karakterler seriye soğuk bakmamıza bile neden olabiliyor. Bunun diğer bir kötü yanı da seyircinin kendini özdeşleştirebileceği karakter sayısı çok kısıtlı seviyelere düşüyor. Darth Vader, Han Solo, Luke Skywalker'dan öteye geçemiyor seyirciyle kurulan ilişki. Karakterleri en ufak noktalarına kadar ince ince eleyerek ekrana getiren Battlestar Galactica, Firefly gibi yapımlar da Star Wars serisini ister istemez sorgulamamıza sebep oluyor bu seri neden bu kadar popüler diye.
Peki bu ciddiyeti düşüren karakterler neydi? İlk üçlemede 6. filmde oyuncak ayılardan bozma bir yerel halk olan Ewok isminde bir ırk vardı seride. Daha önceki filmlerde de tuhaf yaratıklar görüyordunuz fakat bu yaratıklar senaryonun ve ana karakterlerin önüne geçip filmi domine etmiyorlardı. Ewoklarda ne oldu? Koca imparatorluğu, dev robotları taşlarla, sopalarla yendiler. Ana karakterlerimizin rollerini çalmış oldular bir nevi. Haliyle efektleri bile sırıtan bir karakterin filmin önüne geçmesi sinir bozucu oldu. Yine tarihleri biraz daha ileri alıp 1999 yılında çıkan Star Wars Episode I: The Phantom Menace filmine bakarsak bu seferde Jar Jar Binks'in kabilesi Gungan isminde yeni üçlemenin ewok ırkını görecek oluruz. Ewoklar kadar senaryonun önüne geçmeseler de Jar Jar Binks karakteri Star Wars hayranlarını yeni üçlemeden tamamen soğutabilecek derecede bir karakterdi.
1999 yılında The Phantom Menace filmini çektiğinde kendi ayağına sıktığını fark etmişti bir bakıma Lucas. Zamanında eğlence sinemasına hediye olsun diye yarattığı fikri mülk kendisinin önüne geçmiş, bir nevi kültürel miras derecesine kadar çıkmıştı. Kitaplar, çizgi romanlar ve benzeri yan ürünlerden kendisine bol pay alıyordu. Yeni üçlemenin ilk filmine de yine maddi hedeflerler başlamış oldu. Bugün şirketini yaklaşık 4 milyar dolara satmakla kalmayıp bu paranın %20'lik kısmını Disney'in hisselerinden aldı. Yani artık Disney'in diğer ürünlerinden de pay alabilecek. Gayet karlı bir anlaşma. Hayranların pek önemi yok. Star Wars evreninin bir önemi yok. Önemi olan tek şey George Lucas'ın kar sağlaması. Buna zaten 6 filmlik Star Wars serisinde şahit olmamış mıydık? Şimdi neden şaşırıyoruz ki?
"Ewoklarla tanışmış mıydınız?"
2. Disney'in yeni üçlemedeki etkisi ve bugüne kadarki gelişimleri.
Öncelikle Disney'i Donald Duck ve Mickey Mouse olarak biliyorsanız çok ama çok yanılıyorsunuz. Disney markasının altında en önemli (bence en iyisi) animasyon stüdyolarından birisi olan Pixar Animations ve Dünya'nın en büyük iki çizgi roman şirketinden birisi, Marvel Entertainment var. Disney bu şirketleri de satın almıştı. Ne gibi etkisi oldu peki? Neredeyse iki şirket de çizgisini bozmadan yollarına devam etti. Fakat Disney'in çocuklar için yaptığı animasyonlar sürekli bir önyargı oluşturmuş oldu. Bunda Disney'in de çocuklara yönelmeye çalışmasının etkisi var tabi ki. PG-13 denilen sinemada yaş sınırlandırılması çoğu stüdyoda normal karşılanırken Disney bu sınırlamaya karşı oldukça çekingen. Bu yüzdendir ki PG-13 sınırlandırması alan sadece 6 filmi var ki bunların 4 tanesini Pirates of Caribbean serisi oluşturuyor. Hal böyle olunca haklı çekingeleri olabiliyor insanların. Kimi forumlarda Marvel çizgi romanlarında şiddetin dozajının düştüğünü, kalitenin çocuk seviyesine indiği söyleniyordu mesela Marvel'ın Disney dönemi için. Belki bazı seriler için bunu söylemekte hakları var fakat Marvel neyse hala o. Eğer Marvel bugün yanlış işlere kalkışıyorsa Disney yüzünden değil, Joe Quesada isimli baş-editör yüzünden kalkışıyordur.
Disney Pixar'ı aldıktan sonra animasyon konusunda da oldukça ileri bir adım attılar. "Büyükler için animasyon" mottosuyla hareket ettiler 2006 yılından itibaren. Ratatouille, Cars, Toy Story, Up ve bir animasyon devrimi sayılabilecek Wall-E. Üstelik bu animasyonlar içlerinde bir çok eleştiriye sahip. Bugün bir baba ve oğul herhangi bir Pixar animasyonuna gittiğinde baba, çocuğundan daha çok zevk alıyorsa doğru adımlar atılıyor demektir. Gördüğünüz gibi hiç de öyle sağda solda miki fareler koşturmuyor. Kısacası endişelenecek bir konu yok. LucasFilm daha önce neyse şimdi de öyle olacak.
Fakat bu noktada Disney bazı inisiyatifleri eline alacak. Star Wars'ın ilk üçlemesi döneminin en parlak işi olsa da bir çok yapıma esin verse de yeni üçleme bu konuda çağının gerisinde kalıyor, doldurucu hikaye olmaktan öteye geçemiyor. Doldurucu hikaye dediğime bakmayın Star Wars Episode I: The Phantom Menace filmi tarihin en berbat doldurucu filmi olmaya adaydır kanımca. Disney'in PG-13 yaş sınırlı filmlerinden bir diğeri olan John Carter için harcanan bütçeyi Star Wars için kullanabilirse sinema tekniği olsun, efekt kalitesi olsun birçok konuda bu George Lucas işbirliği yeni bir devrim yaratabilir.Disney tüm bunları göz önünde bulundurmakla kalmayıp seriyi düzgün ellerin kontrolüne de bırakacaktır.
Bakınız mesela Avengers filminin senaristliğini ve yönetmenliğini çizgi roman manyaklarının neredeyse tanrı ilan ettiği Joss Whedon'a emanet etmişti. Bunu yapmalarının sebebi çizgi romanı sinemaya aktarabilecek en iyi metin yazarlarından birisinin olması ve görüntü tekniğinin çok kaliteli olmasıydı. Zira Avengers bir blockbuster (gişe filmi) olduğu için sanatsal bir kaygı ya da geleceğe kalabilme hevesi yoktu. sadece 10-12 filmden (yan filmler de dahil) oluşacak devasa bir serinin ilk ayağıydı. Whedon'ın elini kolunu bağlayan ve senaryoda(metinde demiyorum bu ikisinin ayrımına dikkat edelim) kötü olmasına sebep olan şey Marvel Studios'un Avengers filminden önceki Marvel filmleri gibi bir film istemelerinden kaynaklıydı. Bu da haliyle Whedon'ın elini kolunu bağladı birçok konuda. Şimdiyse Avengers filminin getirdiği başarıyla bütün Marvel filmleri Joss Whedon kontrolünde olacak. Bu harika bir şey çünkü dev evrenler yaratmak konusunda Whedon bir numaralı tercihtir her zaman. (bkz: Angel, Buffy the Vampire Slayer, Firefly)
Star Wars ise Avengers'a göre çok daha önemli bir fikri mülk. Gelecek kardaki milyon dolarlardan kendi uzay geminizi bile yapabilirsiniz! Bu yüzden kesinlikle yabana atmayacaklardır.
Yani George Lucas bu seriye yeterince kötülük yaptı, daha kötüsü ne olabilir ki? (Bu cümlenin çoğu zaman felaketlerden önce kullanıldığını biliyor muydunuz?)
İlk önce 2015 yılında 7. filmin çıkacağı açıklandı. Hemen ardından 8. ve 9. filmlerin de ikişer üçer yıllık aralarla çıkacağı söylendi. Bu yeni üçlemeye ilk verilen tepkiler hikayenin anlatacak bir şeyi kalmadığı ve saçmalanacağı yönündeydi. Ancak boş bir kaygı bu. Star Wars serisi orijinalde zaten 3 adet üçleme olarak planlanmıştır. Daha sonra George Lucas 3. üçlemeden vazgeçiyor. Şimdi gündeme yeniden gelen olay bu devam üçlemesi. Tüm bunların ötesinde Star Wars evreni sadece filmlerden ibaret değildir. Expanded Universe (Genişletilmiş Evren) denilen bir bütündür bu evren.
Genişletilmiş evren nedir? Genişletilmiş evren tüm Star Wars evreninin tarihini anlatan, tüm evreni ince ince dokuyan bir evrendir. Old Republic (Eski Cumhuriyet) denilen kötü -evil- tarafın hakimiyet kurduğu oldukça karanlık bir dönemi ve 6. filmden sonra ana karakterlerimizin yaşadığı maceraları konu alan New Jedi Order(Yeni Jedi Düzeni) ve Thrawn Trilogy (Thrawn Üçlemesi) dönemi Genişletilmiş Evren'in en hayran kalınası hikayeleridir. Genişletilmiş evrenin ne kadar geniş olduğuna şu linkleri tıklayarak şahit olabilirsiniz:
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_Star_Wars_novels
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_Star_Wars_comic_books
Birçok hayran yeni serinin Old Republic dönemini ya da Thrawn Trilogy hikayelerini anlatmasını hevesle bekliyor. Fakat orijinal bir senaryo hazırlanacağını ve kitaplardan ve çizgi romanlardan hikaye almayacaklarını açıkladılar. Fakat daha sonra Thrawn Üçlemesini hikayeye alabileceklerini açıklayan kimi söylemler oldu.
Konusu ne olacak? Hikaye, Episode IV: A New Hope'dan yani genç Luke Skaywalker'ın ceday olmasından yaklaşık 20-30 yıl sonrasında geçecek. Han Solo (Harrison Ford), Prenses Leia (Carrie Fisher) ve Luke Skywalker (Mark Hamill) karakterlerini artık yaşlı olarak izleyeceğiz. Luke'un akıl hocalığı yapacağı gelen bilgiler içinde.
"Şu 'şey'e 58.000$ harcandığına inanabiliyor musunuz? O paraya öküz alırız lan."
Fakat bu noktada Disney bazı inisiyatifleri eline alacak. Star Wars'ın ilk üçlemesi döneminin en parlak işi olsa da bir çok yapıma esin verse de yeni üçleme bu konuda çağının gerisinde kalıyor, doldurucu hikaye olmaktan öteye geçemiyor. Doldurucu hikaye dediğime bakmayın Star Wars Episode I: The Phantom Menace filmi tarihin en berbat doldurucu filmi olmaya adaydır kanımca. Disney'in PG-13 yaş sınırlı filmlerinden bir diğeri olan John Carter için harcanan bütçeyi Star Wars için kullanabilirse sinema tekniği olsun, efekt kalitesi olsun birçok konuda bu George Lucas işbirliği yeni bir devrim yaratabilir.Disney tüm bunları göz önünde bulundurmakla kalmayıp seriyi düzgün ellerin kontrolüne de bırakacaktır.
Bakınız mesela Avengers filminin senaristliğini ve yönetmenliğini çizgi roman manyaklarının neredeyse tanrı ilan ettiği Joss Whedon'a emanet etmişti. Bunu yapmalarının sebebi çizgi romanı sinemaya aktarabilecek en iyi metin yazarlarından birisinin olması ve görüntü tekniğinin çok kaliteli olmasıydı. Zira Avengers bir blockbuster (gişe filmi) olduğu için sanatsal bir kaygı ya da geleceğe kalabilme hevesi yoktu. sadece 10-12 filmden (yan filmler de dahil) oluşacak devasa bir serinin ilk ayağıydı. Whedon'ın elini kolunu bağlayan ve senaryoda(metinde demiyorum bu ikisinin ayrımına dikkat edelim) kötü olmasına sebep olan şey Marvel Studios'un Avengers filminden önceki Marvel filmleri gibi bir film istemelerinden kaynaklıydı. Bu da haliyle Whedon'ın elini kolunu bağladı birçok konuda. Şimdiyse Avengers filminin getirdiği başarıyla bütün Marvel filmleri Joss Whedon kontrolünde olacak. Bu harika bir şey çünkü dev evrenler yaratmak konusunda Whedon bir numaralı tercihtir her zaman. (bkz: Angel, Buffy the Vampire Slayer, Firefly)
Star Wars ise Avengers'a göre çok daha önemli bir fikri mülk. Gelecek kardaki milyon dolarlardan kendi uzay geminizi bile yapabilirsiniz! Bu yüzden kesinlikle yabana atmayacaklardır.
3. Yeni üçleme nedir ve neler olacak?
İlk önce 2015 yılında 7. filmin çıkacağı açıklandı. Hemen ardından 8. ve 9. filmlerin de ikişer üçer yıllık aralarla çıkacağı söylendi. Bu yeni üçlemeye ilk verilen tepkiler hikayenin anlatacak bir şeyi kalmadığı ve saçmalanacağı yönündeydi. Ancak boş bir kaygı bu. Star Wars serisi orijinalde zaten 3 adet üçleme olarak planlanmıştır. Daha sonra George Lucas 3. üçlemeden vazgeçiyor. Şimdi gündeme yeniden gelen olay bu devam üçlemesi. Tüm bunların ötesinde Star Wars evreni sadece filmlerden ibaret değildir. Expanded Universe (Genişletilmiş Evren) denilen bir bütündür bu evren.
Genişletilmiş evren nedir? Genişletilmiş evren tüm Star Wars evreninin tarihini anlatan, tüm evreni ince ince dokuyan bir evrendir. Old Republic (Eski Cumhuriyet) denilen kötü -evil- tarafın hakimiyet kurduğu oldukça karanlık bir dönemi ve 6. filmden sonra ana karakterlerimizin yaşadığı maceraları konu alan New Jedi Order(Yeni Jedi Düzeni) ve Thrawn Trilogy (Thrawn Üçlemesi) dönemi Genişletilmiş Evren'in en hayran kalınası hikayeleridir. Genişletilmiş evrenin ne kadar geniş olduğuna şu linkleri tıklayarak şahit olabilirsiniz:
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_Star_Wars_novels
http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_Star_Wars_comic_books
"Darth Revan, Old Republic döneminin kötü karakterlerinden Büyük Amiral Thrawn ise New Jedi Order döneminin baş düşmanı. Her ikisi de Star Wars serisindeki kötü karakterlerden daha harika karakterler ve bunda herkes hemfikir."
Birçok hayran yeni serinin Old Republic dönemini ya da Thrawn Trilogy hikayelerini anlatmasını hevesle bekliyor. Fakat orijinal bir senaryo hazırlanacağını ve kitaplardan ve çizgi romanlardan hikaye almayacaklarını açıkladılar. Fakat daha sonra Thrawn Üçlemesini hikayeye alabileceklerini açıklayan kimi söylemler oldu.
Konusu ne olacak? Hikaye, Episode IV: A New Hope'dan yani genç Luke Skaywalker'ın ceday olmasından yaklaşık 20-30 yıl sonrasında geçecek. Han Solo (Harrison Ford), Prenses Leia (Carrie Fisher) ve Luke Skywalker (Mark Hamill) karakterlerini artık yaşlı olarak izleyeceğiz. Luke'un akıl hocalığı yapacağı gelen bilgiler içinde.
"I'm too old for this shit."
George Lucas genişletilmiş evreni yıllarca reddediyor. Israrla Star Wars hikayesinin Darth Vader hikayesi olduğunu söyleyip duruyor. Yine de Disney'in bu kadar büyük bir külliyatı görmezden geleceğini sanmıyorum. Fakat buna rağmen General Thrawn olsun, New Jedi Order olsun onca harika hikaye görmezden gelinirse yazık olur. Birçok Star Wars fanı günün birinde bu hikayeleri beyaz perdede görmek isterken böylesi bir fırsatı kaçırmak tabiri caizse aptallık olur. Büyük ihtimalle de kaçırmayacaklardır bu fırsatı. Kim bilir belki de bu üçlemenin ardından bir de Old Republic üçlemesi izleriz. Göreceğiz. Şurada 2015'e ne kaldı ki? Güç Sizinle Olsun!





























